Kayıtlar

Aralık, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bu ülkenin dilleri ile yazılmış bir şiir: Sonbahar

Bugün Sonbahar filmine gittim. Filmden sonra sinemaya 100 metre uzaklıktaki sevgili Fatin’in “mekan”ına uğradım. Fatin mekan işletmecisi kimliği yanında İran sineması çalışan, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde sinema doktorası yapan ve işçi Filmleri Festivali’nin düzenleme kurulundaki dostlarımızdan. Sonbahar filminin damağımda bıraktığı “tat” hala duruyorken, çok az kişiye nasip olacak bir tesadüf oldu. Fatin’in masasında Sonbahar filminin yönetmeni Özcan Alper ve yapımcısı Serkan Acar vardı. Sofralarına davet edildim. Filmin yaratıcılarının sohbeti de en az filmlerinin bıraktığı denli gerçek bir “tat” bıraktı bende… Sevgili Özcan Alper bir derdi olan ve bu derdi paylaşmak için sinemanın dilini tercih eden genç bir yönetmen. Dünyayı anlamak ve bu yakaladığı anlamı başkaları ile paylaşmak için sinema dilini tercih etmek… Aslında bu tercih, Özcan’ı başkalarından farklı kılan, onun yaşamının merkezine yerleşen bir tercih. Ancak bana kalırsa onu bu tercihi yapan başkal